‘ Ä°ki kiÅŸi, bir anda, karşılıklı; aynı anda, bulduklarını -ve ötekinin de bulduÄŸunu; bulduÄŸunu anladığını- anlıyorlar. Bir ÅŸey oluÅŸuyor o zaman: o iki kiÅŸiden (sanki) ayrı, farklı; onlara baÄŸlı olmayan, hatta onların elinde olmayan bir ÅŸey: ayrı, farklı varlığı olan, kendi yolunu da artık (sanki)onlara aldırmadan yürüyecek bir ÅŸey  -bir iliÅŸki… ’

                                                                                                                              Oruç Aruoba,Ä°LE,s.48

 

           Ä°yi bir iliÅŸki için gerekli olan sadece iki saÄŸlıklı insandır. SaÄŸlıklı olmak derken, kiÅŸilerin birbirlerine açık olabildikleri , eÅŸ duyum yapabildikleri, birbirlerinin ihtiyaçlarını görebildikleri ve en önemlisi belki de ‘kendi’ olabildikleri, iliÅŸki içinde de sereserpe yaÅŸadıkları bir yaÅŸantıdır. Çiftlerin birbirlerine görev tanımı yaptıkları, çeÅŸitli sorumlulukları yükledikleri bir yaÅŸantı deÄŸil zaten çiftlerin birbirleri için ne yapması gerektiÄŸini  bildiÄŸi bir yaÅŸantıdır saÄŸlıklı iliÅŸki. Bunun içinde gerekli olan ÅŸeylerden birisi de iliÅŸkide çiftlerin  ‘kendisi  ’ olabilmesidir. KiÅŸinin kendi olabildiÄŸi yerde çiftler birbirlerini fark edecek, tanımaya çalışacak, eÅŸ duyum yapabilecek ve partnerine iyi gelebilecek, onun hatrının gözetilebildiÄŸi ÅŸeyleri yapma hissini spontan olarak zaten duyacaklardır.

           Kendi olabilmek derken, bununla ilgili olarak bir diÄŸer konuda, kendini açabilmektir. Ä°nsanlar, birbirlerini dinlemeden konuÅŸmaya eÄŸilim taşıyabilirler. Birbirlerini dinlememeleri bir yana birbirlerine soru da sormayabilirler. Yüzeysel konuÅŸmalar, birbirini dinlemeden, partnerin ruh halini anlamadan, ortamın havasını iyi analiz edemeden konuÅŸmak, uzun zaman süren iliÅŸkilerde de görülebilir. Bu iliÅŸki için zararlı bir ÅŸeydir. Çünkü, iliÅŸkideki baÄŸlar, bu samimi sohbetlerle yakınlığın oluÅŸtuÄŸu ve çiftlerin birbirlerine eÅŸ duyum yapabildikleri aralıkta  daha da güçlenir. Bu baÄŸlar, çiftlerin aynı bir dans gibi uyum içerisinde birbirlerinin adımlarını da takip ederek, müziÄŸinde ritmini kaçırmadan senkronize bir ÅŸekilde iliÅŸkiyi yaÅŸantılamalarını ve bu iliÅŸkiden doyum alabilmelerini saÄŸlar.

           Partnerlerle yapılan sohbet genellikle, kiÅŸilerin kendilerini ilginç gösteren ÅŸeylerle dolu olan, asıl kendine, duygularına, ruh haline dair  az bir bilgi içeren yüzeysel bir sohbet olarak yapılagelmektedir. Etkili bir sohbet, kendini açabilme, karşı tarafla da ilgilenilen ve karşı tarafın da  dinlenildiÄŸi beceri isteyen bir sanattır. Bu sanat, içinde açık uçlu olan soruların sorulduÄŸu bazı özellikleri de barındırır. Örnek olarak, partnerine : ‘öfkeli misin?’ sorusunun sorulduÄŸunda alınan cevap farklıdır, ‘öfkeli görünüyorsun…ne oldu?’ diye sormak farklı bir cevabı getirir. Birincisinde, kapalı uçlu bir soru vardır ve cevabı, evet ya da hayırdır. Tek bir cevapla geçiÅŸtirilir. Fakat, açık uçlu bir soru derin bir yanıt gerektirir ve partnerin hem ruh halini anlamaya hem de çiftlerin arasındaki yakınlığın güçlenmesini saÄŸlar. Bu açılmadan sonra, etkili bir sohbette bulunan, dinlenildiÄŸini hissettirme özellikle çok önemlidir. Bu da , partnerin anlattıklarını kendi sözcükleriyle tekrar ona yinelemek partnerde anlaşıldığı hissini doÄŸurabilir.

           Duygusal olarak uzaklığın bulunduÄŸu, baÄŸların güçlü olmadığı, çiftlerin kendi olamadıkları ve doyum bulamadıkları bir iliÅŸki yapısında yaÅŸamak çiftler için sıkıntı verici olmaktadır. DoÄŸal, akıcı ve sereserpe olunabilen bir iliÅŸki ise keyif alınan bir yapıdır ve çiftler  içinde yaÅŸarken doyum alabilmektedirler. Bu yapının içinde çiftler bazı zamanlarda kaybolabilmektedirler. Ä°liÅŸkide, çiftler birbirlerine kendilerini oldukları gibi göstermedikçe de iliÅŸki tam olarak kurulamaz.