Çocuk

 

Aileye planlı ya da plansız bir kardeş katılması söz konusu olduğunda ebeveynler bazen sürecin nasıl işleyeceği konusunda kaygılı oluyorlar. Kaygılanıyorlar, çünkü ilk doğan çocuğun bu durumu nasıl değerlendireceği ya da üzüleceği endişesiyle bir yanları suçluluk duymaya başlıyor. 

 

Ebeveyn olmak büyük ve önemli bir karardır. İlk çocuk doğduğunda hayatınız köklü bir değişime uğrar. Bu bir daha asla dışına çıkamayacağınız, içinde yoğrularak dönüşeceğiniz bir değişimdir. İlk aylarınızdaki zorlanma hissini, yorgunlukları hatırlayın. Veya endişeleri, kendinize zaman bulamayışınızı, eş olma önceliğinizin askıya alındığı günleri...

 

İkinci çocuk doğduğunda, siz ebeveyn olarak artık süreci biliyor oluyorsunuz.  Sizin ilk çocukta,  dönüşerek aştığınız bir deneyimleme var. Ancak çocuğunuzun böyle bir deneyimi yok. Onun tek deneyimi size bağlanmak, dünyayı keşfetmek. Kardeşin fikrinin olması, kardeşin anne karnında olması ve kardeşin doğması arasında farklar vardır.  Aynı sizin ilk doğuma gelesiye kadar geçtiğiniz aşamalar gibi.

 

Çiftler artık daha bilinçli. Doğuma hazırlık kursları, doğum tekniklerinin doğallığına dair uğraş içindeler. Bir yandan da "iyi" ebeveyn olabilmek için davranış, yaklaşım metotları öğrenme gayretindeler. Benzer bir hazırlık ikinci çocuğa hamilelikte oryantasyon gibi ilk çocuğa yapılmakta. Ancak bilgi olarak aktarım ile gerçek deneyim arasında farklar vardır. Anne babalar, süreci "iyi" geçirmek için bilinen tüm yöntemleri deneseler de bazen işler istedikleri gibi gitmeyip, ilk çocuğun çok kıskandığını ya da birincinin korkusundan ikinciyi sevemediklerini söylüyorlar. Birinciye karşı bir 

suçluluk ikinciye karşı bir acıma duygusu kıskacında kalıyorlar. 

 

Bazen de şöyle bir giriş yapıyor ebeveyn " büyük oğlumuz çok olumsuz etkilendi hep kardeşten".

 

Aileler işlerin kolay gitmesini diler ister elbet. Haklılarda. Gündelik yaşam koşturması, stres, yapılacaklar listesi, hayattan keyif almaya çalışmak pek çok önceliğin arasında ekstra sorunlar tüm sistemi gerebiliyor. Ancak atlanan çok önemli bir nokta var. İkinci çocuğun aileye katılımı en az birinci çocuk doğumu kadar önemli ve büyük bir olaydır. Ev içi düzen bir kez daha karışır, bazen dağılımı fazla olur bazense daha yumuşak geçişli olur. Bunlar bireylerin ve aile sistemlerinin özelliklerine bağlı değişkenlerdir. 

 

Ebeveynin suçluluk ya da acıma hissine girerek attığı her adım, daha da sıkışık hissettiği bir adıma geçer. Çünkü ele alınması gereken dinamikler atlanan derinlikler vardır. 

 

Birinci çocuğun kardeşi kabul etmelisin mesajlarına cevabı "evet kabul ettim ben çok iyi bir abi/ablayım" görünümünde olsa da içsel olarak bunu hissetmiyor olabilir ve hissettiği olumsuz duygudan dolayı suçlu değildir. Bu değişim ona sevimli gelmemiştir. Henüz adapte olmamıştır. 

 

Ya da bazen birinci çocuğun kardeşe sert davrandığı durumlar yaşanır. Sert davranışa ilişkin sınır koyma yanı sıra duygusal kapsayıcılık ile aile içi iletişimde düzenlemeler sağlanır. 

 

Ebeveynlerin kardeş doğumunda yaşanacak süreçlere dair tahminleri çocuklarının mizaçları itibariyle vardır. Mizaç genetik aktarımlarla gelen ve çevre süreçlerle şekillenen "bizim" biz olma halimizdir. Çocuğunuz mizacına uygun bir duygulanım ile karşıladığı süreci, çevre koşullarla pekiştirerek içselleştirecektir. İlk çocuğun doğumunda sizin geçirdiğiniz dönüşüm gibi ona da zaman tanımak gerekir. Sizin ek olarak:

 

- özel (oyun/aktivite) saatleriniz,

- sohbet zamanlarınız,

- istiyorsa görev paylaşım ritüelleriniz,

- ebeveynler arası işbirliğiniz olması önemlidir. 

 

Birinci çocuğun bebeklik albümünün ortada olması, bebeklik videolarının zaman zaman izlenmesi, bebeklerin kıyaslanmaması, birinciye iyi hissettirmek için ikinci çocukla ilgili daha zor gibi konuşmalara girilmemesi tavsiye edilir. 

 

Kardeşi aile resimlerine çizmek istememesi ya da kardeşinden hiç bahsetmemesi gibi durumlarda, ebeveyn ayrı bir çatışmaya girmekten geri durmalı. Çocuğa “ama bak kardeşini unutmuşsun” yaklaşımında olmak, anlaşılmadığı hissi verir.

 

Çocuğunuza bu dönemde rehberlik etmeniz ve empati sağlamanız onu rahatlatır. Onun için büyük bir değişim olduğunu, zor gelmesinin normal olduğunu, sizin de bir zamanlar kendinizi çok kötü hissettiğinizi paylaşmanız onu şaşırtacak ve sizin tarafınızdan kabul edildiğini hissettirecektir. 

 

Uzman Klinik Psikolog Ayça Köroğlu

 

Göztepe Mah. Dr.Rıfat Paşa Sk. Sadık Bey Ap. No:27 K:12 D:12 Göztepe İstanbul
0216 386 70 92