Çocuk

 

Saldırganlığın bir alt türü olan zorbalık, bir veya birden çok öğrencinin, kendilerinden daha güçsüz öğrencileri, kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür. Son 30 yıldır yapılan araştırmalar zorbalığın, çocukların sağlıklı gelişimine yönelik önemli bir tehdit olduğunu ve okullarda ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koymaktadır.

Zorbalık tüm insanları; yaşına, cinsiyetine, etnik kökenine, dini inancına veya sosyo-ekonomik durumuna bağlı olmaksızın, her ortamda, bir veya birden çok zamanda etkileyebilen ve dünyanın her yerinde yaygın olarak görülen bir sorundur. Tüm dünya ülkelerini ilgilendiren zorbalığın okullarda yaygınlaşması öğrencilerin fiziksel ve psiko-sosyal sağlığını tehdit etmektedir. Özellikle, akran zorbalığı öğrencilerin yanında aileleri, öğretmenleri ve okul yöneticilerini de olumsuz etkileyen bir durumdur ve bu nedenle, okulda öğretmen, yönetici, rehber öğretmenlerin ilgilenmesi ve önlem alması gereken bir konudur.  Bu makale de, okullarda akran zorbalığının ne olduğu, nasıl önlenebileceği, akran zorbalığına maruz kalan çocuklara nasıl yaklaşılabileceği ve zorbalığı önlemede yapılabilecekler üzerinde durulmuştur.

Kimdir Bu Zorba Çocuklar ?

Zorba çocuklar, genellikle şiddete karşı daha olumlu tutumlara sahiptirler ve şiddet araçlarını daha fazla kullanırlar.  Genellikle tepisel davranırlar, otokontrolleri düşük düzeydedir ve kurbanlarla yok denilecek kadar düşük düzeyde empati kurarlar. Kendilerine bakışları olumludur ve büyük çoğunluğu,  kendi saldırganlık düzeylerinin farkında değillerdir. Eğer zorbalar erkekse, diğer erkek çocuklardan ve kurbanlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler. Zorbalar düşünülenlerin aksine,  çok az ya da ortalama düzeyde kaygı ve güvensizlik yaşarlar; ancak özsaygıları daha düşük değildir. Kısaca, tipik olarak zorbalar “fiziksel güçlerine eşlik eden saldırgan tepki örüntüleri”  ile karakterize edilirler ve “çabuk öfkelenen bir mizaca” sahiptirler. Zorbalar genellikle popülerdir ve etraflarında iki-üç öğrenciden oluşan ve zorbaları destekleyen ya da onlar gibi olmaya çalışan küçük gruplar vardır. Yaşla birlikte sınıf düzeyi de yükseldikçe, popülariteleri azalmaya başlar ve dokuzuncu sınıf civarında ortalamanın altına düşse de, hiçbir zaman kurbanlar kadar düşük olmaz.

Zorba çocukların en genel özelliği, yıkıcı, öfkeli ve tepkisel oluşlarıdır. Otokontrolleri zayıftır ve engellenmeye karşı toleransları düşüktür. Pek çoğu, kendi saldırganlık düzeylerinin farkında değildir ve kaygı düzeyleri düşüktür. Özsaygı düzeylerinin yüksek olduğu ve daha dışadönük çocuklar oldukları, utangaçlık düzeylerinin ise daha düşük olması sebebiyle bu tür çocuklara dikkat edilmelidir ve akranlarına karşı yaptığı zorbaca davranışları tespit edilmeli, doğru yönlendirmeler, sosyal beceri çalışmaları ile desteklenmeleri sağlanmalıdır.

Kurbanların Özellikleri Nelerdir?

Zorbalığa taraf olan bir diğer grup da kurbanlardır. Kurbanlar, zorbaların saldırgan davranışlarına maruz kalanlar, bir diğer ifadeyle “mağdur” olanlardır. Kurbanların en temel özelliklerinden biri, diğer öğrencilerden daha kaygılı ve güvensiz olmalarıdır. Genellikle temkinli, hassas ve sessizdirler. Diğer öğrencilerin saldırısına uğradıklarında özellikle küçük sınıf düzeylerinde genellikle ağlama ve geri çekilme şeklinde tepkiler verirler. Özsaygıları düşüktür; kendilerini ve kendi içinde bulundukları durumu olumsuz algılama eğilimindedirler. Kendilerini başarısız, aptal, utangaç olarak algılarlar ve çekici olmadıklarını düşünürler (Olweus, 1993). Ayrıca içedönük kişilik özellikleri sergilerler, yani yalnız kalmayı, insanlardan uzakta olmayı tercih ederler. Kendilerine zorbalık eden öğrencilerle karşı karşıya kaldıklarında genellikle kendilerini savunamaz ya da karşılık veremezler.

Peki Nedir Bu Akran Zorbalığı?

Zorbalık; bilinçli bir şekilde başkalarına sözel saldırı, fiziksel taciz veya baskı yoluyla zarar verme  davranışıdır. Zorbalıkla genellikle iş yeri ve okul gibi ortamlarda karşılaşılmaktadır. Literatürde, okullarda öğrenciler arasında yaşanan zorbalığın okul zorbalığı, akran zorbalığı olarak nitelendirildiği görülmektedir (Gökler,2009).

 Akran zorbalığı tanımlanacak olursa; kışkırtma unsuru olmaksızın aralarında fiziksel ya da psikolojik açıdan güç eşitsizliği olan çocuklardan güçlünün, karşı tarafa bilerek ve isteyerek, niyetli, kasıtlı, sistemli bir biçimde belli zaman aralıkları ile uyguladığı, zorbalığa maruz kalan öğrenciye korku, endişe veya zarar vermeyi amaçlayan fiziksel, sözel, psikolojik saldırıyı kapsamaktadır. (Akgün, 2005)

Zorbaca davranışlar; sözlü, fiziksel veya ilişkisel olabilir. Sözlü zorbalık; isim takmak, alay etmek,  karşıdaki insanın onurunu zedelemek, küçük düşürmek, iğnelemek, hakaret etmek, tehdit etmek,  fiziksel zorbalık; vurmak, yumruklamak, tekmelemek, tırmalamak, çelme takmak, tükürmek, ilişkisel  zorbalık ise; görmezden gelmek, dışlamak, yok saymak, yabancılaştırmak, uygunsuz hareketler  yapmak, dedikodu yapmak, düşmanca bakışlar sergilemek, kişisel eşyalarını saklamak veya bunlara  zarar vermek şeklindedir. Ayrıca, çocuklar ve gençler; okul dışında, okula gidip gelirken, okul bahçelerinde, oyun alanlarında ve otobüs duraklarında da zorbalıkla karşılaşabilmekte, son yıllarda bilgi teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak cep telefonu, internet siteleri, chat odalarında online yapılan siber zorbalık çeşitlerine de maruz kalmaktadır. Zorbalığın olumsuz etkisiyle kişi kendisini tehdit altında, aşağılanmış, yaralanmış ve kafası karışmış, üzgün, mutsuz hissedebilmektedir, buna bağlı olarak özgüveni düşmekte, pek çok olumsuz duygu durumları ve tepkisel davranışlar ortaya çıkmaktadır.

Örneğin, okulda zorbalığa maruz kalan öğrencilerde, kısa dönemde ciddi fiziksel ve duygusal örselenme oluşması ile okula devamsızlık, okul kurallarına uymama, sosyal ilişkilerde azalma, depresyona eğilim, intihar girişimi gibi sorunlar yanında uzun dönemde, öğrencilerin kişilik yapısı üzerine olumsuz etkileri sonucunda benlik saygılarında düşme, akran ilişkilerinde zayıflama ve depresyon düzeyinde artma görülmektedir (Arslan, 2009).  Ayrıca zorbalığın şiddetine göre okul fobisi, dikkat eksikliği ve ders başarısında düşme de görülebilmektedir (Pişkin, 2002). 

Akran Zorbalığı Nasıl Önlenebilir? Neler Yapılmalıdır?

Bir çocuk, bir başka çocuğun sözel, duygusal ya da fiziksel zorbalığına uğradığında, bu istismar uzun süren etkiler bırakabilir. Ne yazık ki bu tip istismarlar, bu suçu işleyenlerin çocuklar ya da ergenler olmasından dolayı, uzun yıllar önemsiz görülmüş ya da göz ardı edilmiştir. Oysaki zorbalık, hem zorba, hem de kurban açısından önemli psikolojik ve sosyal sonuçları olan ciddi bir problemdir ve depresyon, düşük özsaygı ve problem davranışlar gibi yaşam boyu süren etkileri olabilmekte ve ciddi önlem alınması gereken bir sorundur.

Okulda zorbalık, çocukların fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkilediğinden okul rehber öğretmenleri, yöneticileri, sınıf öğretmenleri ve okuldaki diğer çalışanlarla birlikte zorbalığı önleme programının oluşturulması gerekmektedir. Bu programların uygulanmasında ise her çalışanın aktif görev ve sorumlulukları olmalıdır. Okul ortamında doğru bir planlama yapılmalı, profesyonel destek, müdahale programları hazırlanmalıdır. Önleme, koruma, iyileştirme ve rehabilitasyon aşamaları hakkında çocuklara açıklamalar yapılmalı, veli, öğretmen, okul işbirliği yapılmalıdır, daha ciddi durumlarda okul dışından yardım alınmalı mutlaka psikoterapi merkezlerine yönlendirilme yapılmalı ve psikolojik destek önerisinde bulunulmalıdır.

Tüm bu bilgiler ışığında aşağıdaki önerilerin veli, öğretmen ve okullar için yararlı olacağı düşünülmektedir,

  • Öğrencilere şiddet ve zorbalığın asla kabul edilebilir bir problem çözme becerisi olmadığının ve çatışma çözmede sakin kalmanın, zorbaca davranmadan ve saldırganlıktan daha etkili sonuçlar verdiğinin farkındalığı kazandırılmalıdır. 
  • Okul rehber öğretmenleri, psikolog ve sınıf öğretmenleri öğrencilere zorbalık hakkında (zorbalığın nedenleri, olumsuz etkileri ve önlenmesine yönelik alınabilecek tedbirler) eğitim vermelidir.
  • Okulda zorbalık yapan öğrenciler tespit edilmeli grup çalışmaları yapılmalıdır. 
  • Öğrencilerin, okul içindeki ve dışındaki davranışları, aileleri açısından riskli olanları ve öğrencilere ait zorbalığı hazırlayıcı faktörleri (gözlüklü, çok şişman ya da zayıf olma vb.) göz önünde bulundurarak riskli gruplar belirlenmelidir ve zorbalığa maruz kalan bu öğrencilere mutlaka psikolojik yardım sağlanmalıdır.
  • Zorbalık olayı meydana geldiğinde raporlanan ya da şüphelenilen bütün bilgiler değerlendirilmelidir.
  • Çocuğun baş ağrısı, uyku bozuklukları, karın ağrısı gibi psikosomatik şikayetler, vurma, çarpma, yaralanma gibi fiziksel şikayetleri araştırılmalıdır. 
  • Zorbalığa maruz kalan öğrencilerin duygularını aileleri ile paylaşmaları konusunda cesaretlendirici olmak gerekmektedir. Kendilerini ifade etmeleri için onlara duygularını ifade etme, sabırla dinleme imkanı verilmelidir.
  • Zorbalığa maruz kalan öğrenciler arkadaş grupları içinde daha az bulunduklarından onların yeni arkadaşlık ilişkileri geliştirmeleri ya da var olan arkadaşlık ilişkilerini korumaları konusunda destek (izcilik kulüpleri, spor ya da sanat kulüplerine üye olmaları gibi) sağlayarak sosyal becerilerini geliştirmelerine, benlik saygılarını yükseltmelerine ve yeni arkadaşlar kazanmalarına yardımcı olunmalıdır. 
  • Öğrencilerin benlik saygısını yükseltici eğitim programları hazırlanmalı, onlara etkili problem çözme yaklaşımları öğretilmeli ve onların itaatkar olma yerine kendini ifade eden bireyler olması yönünde desteklenmesi gerekmektedir.
  • Okul çalışanları öğrenciler için güvenli bir çevrenin oluşturulmasını desteklemeli, problemler çıkmadan önce erken müdahale etmelidir. 
  • Okul disiplin kuralları net bir şekilde belirlenmeli, arkadaşına zarar veren her tür davranışın sonunda çocuğun alacağı yaptırımlar hakkında bilgi verilmelidir, sınırlar kesin bir şekilde çizilmelidir.
  • Sınıf öğretmenleri işbirliksel öğrenmeye önem vererek zorbalığa eğilimli öğrencileri grup çalışmalarına ve sosyal faaliyetlere yönlendirmelidir.
  • Ailelerin, çocuklarına daha fazla zaman ayırması, zorbalık davranışlarına karşı daha dikkatli özenli olması gerekmektedir. Çocuklara baskı yapma ve sorgulama yerine kendilerini olumlu bir şekilde ifade edebilmelerine imkan vermelidirler.

 

KAYNAKÇA  

Arslan, S. (2009).Akran Zorbalığını Önlemede Okul Hemşiresiniin Rolü. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:2,Sayı: 3.2009

Akgün S (2005). Akran zorbalığının anne-baba tutumları ve anne-baba ergen ilişkisi açısından 

değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Gökler, R.(2009). Okullarda Akran Zorbalığı. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi. Cilt:6 Sayı:2 

Olweus, D. (1993). Bullying at school: What we know and what we can do.Cambridge: MA: Blackwell

Pişkin, M. (2002). Okul zorbalığı: Tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, 2, 533-551.

 WEB KAYNAKLARI 

http://www.turkpsikolojidergisi.com/PDF/TPD/65/07.pdf

http://ucmaz.home.uludag.edu.tr/PDF/egitim/htmpdf/2011-24(1)/M5.pdf

 

Göztepe Mah. Dr.Rıfat Paşa Sk. Sadık Bey Ap. No:27 K:12 D:12 Göztepe İstanbul
0216 386 70 92