’Anne lütfen yanımda yatar mısın?’’
‘’Yatarken ışık açık kalsın’’
‘’Uyuyunca canavar geliyor’’ gibi cümleler ebeveynlerin sıklıkla karşılaşabileceği cümlelerdir.
Altı yaştan küçük çocuklar üzerine yapılan araştırmalar, bu süreçte çocukların en az bir korku yaşadığını tespit etmiştir. 3 yaş sonrasındaki çocuklar genelde kendi ve ebeveyninin güvenliği konusunda endişelenir karanlıktan korkarlar. Okul öncesi döneme ait korkular genelde güvenlik korkularıdır.
-
Yalnız kalmak, canavarlar, hayaletler, karanlık, sevdiklerinden birini kaybetme veya o kişinin ölümü şeklinde seyreden korkular en fazla görülenlerdir. Çocukların hayalinde canlandırdıkları canavar, hayalet yada ona zarar verebilecek kötü kişileri tam tarif edemedikleri görülmüştür. Zamanla, özellikle altı yaş civarında bu korkuların bazıları kaybolur ama ebeveynlerinden ayrılma ya da terkedilme, fiziksel olarak zarar görme gibi korkular ergenlik dönemine dek sürebilir.
-
Bazen haberlerde yer alan olayların, ailesini kaybetmiş, terkedilmiş yada yalnız kalmış çocukların öykülerini duymak, çocuğun ailesini kaybetme konusunda stres yaşamasına sebep olabilir. Aileler bu konuda çocuklarıyla konuşarak hem çocuğun korkularını ifade etmesini, hem de ona güven vererek gerçekçi bir yaklaşımla olaylara bakmasını sağlayabilir. Çocuklarda oluşabilecek bu tür korkuları önlemek için, onları çok travmatik olaylardan uzak tutmak gerekir.
-
Bazı çocuklar korkular konusunda diğerlerine göre daha hassastır. Böyle çocuklar bebeklik dönemlerinden itibaren ani ses ve değişiklikler karşısında tepki verir, huzursuzlanır ve sakinleştirilmeleri daha zor olabilir. Çığlıklar, irkilmeler ve sıçramalar arasında aile paniğe kapılabilir. Bu tür çocuklar korku yaratacak ortamlardan uzak durma eğilimindedir ve bu kararları aileye sosyal yaşam açısından zorluklar getirebilir. Örneğin otobüse binmek, kalabalık yerlere gitmek istememek, yeni tanıştığı çocuklardan kaçmak şeklinde gelişen davranışlar, ebeveynleri çaresizleştirebilir. Bu durumun kaygı bozukluğuna dönüşmemesi için ailenin uzman yardımı alması gerekebilir.
-
Taşınma, yeni bir kardeşin gelmesi, annenin işe başlaması, bakıcı değişimi gibi durumlar da çocuğun stresini artırabilir. Çocuklar rutinleri sever, çünkü rutin, kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Çocukların yaşamlarındaki zorunlu rutin değişimlerinde, önceden durumun ne şekilde değişeceği, ne tür durumlarla karşılaşacağı ve bu süreçlerde ailesinin onu nasıl destekleyeceği konusunda bilgi vermek, kendilerini daha iyi hissetmelerine sebep olacaktır.
-
Büyümeyle beraber, okula başlama sürecinde ve okul döneminde çocuklardaki korkular şekil değiştirebilir. Belirsiz varlıkları, canavarların yerini, okulda başarı kazanamama, yetersizlik, arkadaş ilişkilerini sürdürme, kabul edileme ve bu ilişkilerde başarılı olabilme gibi performans üzerine gelişen kaygılar alır.
-
Okul korkusu zamanla geçmezse ve okul reddi ile ilgili belirtiler artarsa okulla, öğretmen ya da sınıfla ilgili ciddi fobiler oluşmaya başlar, durumun daha ciddi olduğu dönemde ise çocuğun uyumu ve davranışları etkilenir, bu nedenle okul korkusu konusu daha detaylı incelenmelidir.
Çocuklukta Görüler Tüm Korkular İçin Yapılması Gerekenler
-
Korkularına değil çocuğunuza sempati gösterin; çocuğun korkuları gerçektir ancak bu, korkularının gerçeğe dayandığı anlamına gelmez. Bu nedenle korkuları onaylamadan yaşadığı endişenin bilincinde olunmalıdır. Örneğin eğer karanlıktan korkuyor ise ‘’ canavarlar uzak kalsın’’ diye değil kendinin rahatlaması için ışık açık yatabilir.
-
Çocuğunuzla kabusları hakkında konuşun; eğer çocuğun kabusları duyduğu korkudan kaynaklanıyorsa, bunları onunla konuşun. Kabuslardan ayrıntılı bir şekilde bahsetmek, ona bunların sonunu değiştirmek gibi bir seçenek sunacağından kontrolü ele almasını da sağlayabilecek ve kabuslarının şeklini değiştirerek anlatabilecektir.
-
Çocuğunuzun korkuları ile yüzleşmesini sağlayın; çocuk korkularının aslında bir temele dayanmadığını anlayınca bu korkular genelde azalır ya da kaybolur. Yalnız bu hemen olmaz, çabucak atlatılmaya çalışılırsa çocuğun endişeleri artabilir. Örneğin eğer çocuğunuz karanlıktan korkuyorsa, arka planda birçok şeye karşı korku barındırıyor demektir ve temelinde sevdiklerinden ayrılma korkusu vardır.
-
Korkularının hepsiyle birden yüzleşme çocuk için ok zor olabilir. Ama tek tek ilgilenmek korkularına yavaş yavaş hükmetmesini sağlayacaktır. Karanlık korkusunu yenmek için, çocuk odasında ışığı açık bir şekilde gittikçe artan sürelerde tek başına oturmayı deneyebilir. Sonunda yalnızlıktan etkilenmiyorsa karanlığa alışma denemeleri yapılabilir. Bu süreçlerde çocuk hep sizin desteğinizi hissetmelidir. Örneğin karanlıkta otururken seslere ad takma oyunu oynanabilir. Böylece çocuk seslerin normalde duyduğu seslerden farklı olmadığını anlayacaktır.