Çocuğun gelişimi için kritik dönem olan 0-6 yaş arası okul öncesi eğitim dönemini de kapsamaktadır. Bu dönemde bireyin, zengin uyarıcıların olduğu ortamlarda bulunması sosyal- duygusal, bilişsel, psiko-motor ve dil gelişimini olumlu yönde destekler. Okul öncesi eğitimi; çocukların bireysel özelliklerine ve gelişim düzeylerine uygun, zengin uyarıcı çevre olanakları sağlayan, onların tüm gelişimlerini; toplumun kültürel değerleri ve özellikleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendirip ilköğretime hazırlayan bir eğitim sürecidir. Okul öncesi eğitimin amaçları arasında belki de en önemlisi çocukların ilkokula hazır hale gelmesini sağlamaktır. 

Yapılan araştırmalar, ilkokulun özellikle ilk yıllarındaki yaşantısının başarılı ve mutlu ya da tam tersi olmasında okul öncesi dönem yaşantılarının önemli bir role sahip olduğunu göstermektedir. Okul öncesi eğitim sırasında çocuk, ilkokulda kendisine gerekli olan temel alışkanlıkları ve becerileri kazanmaktadır. Çocuklar, okula başlamadan önce konuşma ve okuma yazma ile ilgili birçok deneyim kazanmaktadırlar. Okuma konusundaki araştırmaların çoğunda, okuma olgunluğunun desteklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Çocuklara yazılı ve sözlü dil arasında ilişkiler kurmasını sağlayacak zengin uyarıcı ortamların hazırlanması, okuma olgunluğunun desteklenmesinde önemli bir yere sahiptir. Çocukların okul öncesi dönemde edindiği okuma-yazma deneyimleri, okumaya başlangıçta karşılaştıkları materyalleri tanıma, anlama ve yorumlama becerilerinin gelişimini destekler. 

Okul olgunluğu; çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimi açısından belirli bir düzeye gelmesi ve okulda kendisinden beklenilenleri başarılı bir şekilde yerine getirmeye hazır olmasıdır. Okula başlama, zihinsel, bedensel, duygusal ve sosyal açıdan bir “hazır oluşluk” gerektirir. Bunun anlamı, çocuğun herhangi bir duygusal zorluğa uğramadan, kolayca ve yeterli bir şekilde öğrenebileceği bir dönem olarak tanımlanır. Okula başlama, yalnızca okuma-yazma öğrenme süreci olarak değerlendirilmemelidir.

Okul olgunluğuna erişmiş bir çocuk ondan beklenenleri rahatlıkla yerine getirebildiği için okula karşı olumlu duygular ve olumlu bir tutum geliştirecektir. Okul olgunluğuna erişmemiş bir çocuk ise 1. sınıfa başladığında zorlanacak, beklentileri yerine getiremeyecek, hem okula karşı hem de kendine yönelik olumsuz duygular oluşmaya başlayacak ve öğrenme motivasyonu kırılmış olacaktır.

Bilişsel Gelişim Alanında Olgunluk: İlköğretime başlayacak olan çocuğun, görsel ve işitsel algılama yeteneği, algıladıklarını hafıza tutabilme, mantıklı düşünebilme, neden sonuç ilişkisini kurabilme ve yeterli kavram bilgisine sahip olması gereklidir. Düşünce ve konuşma birbiriyle bağlantılıdır. Bunun için yönergeleri anlayabilmeli ve düşüncelerini ifade edebilmelidir.

Bir çocuğun sayıları tanıyor olması, harfleri tanıyor hatta yazıyor olması, onun okul olgunluğuna sahip olduğunu göstermemektedir. Bu unsurlar önemli olmalarına rağmen tek başına yeterli değildir.

Sosyal ve Duygusal Gelişim Alanında Olgunluk: Okula başlayacak olan çocuğun öncelikle yeterli özgüvene sahip olması gereklidir. Bunun için anne ve baba ile güvenli ilişki kurmuş olması ve güvenli bir ayrılığı başarabiliyor olması gerekmektedir. Sorumluluk alabilmesi, yaşıtlarıyla rahat sosyal ilişkiler kurabilmesi ve ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi gereklidir. Çocuk; kendi başına hareket edebilme, kendini ifade edebilme ve sosyal problemleri çözebilme becerilerine sahip olmalıdır. 

Psikomotor Gelişim Alanında Olgunluk: Çocuğun, bedenini rahat kullanıyor ve bedensel koordinasyon sağlayabiliyor olması gerekmektedir. Kalem, makas vb. araçları rahatlıkla kullanabilmesi için gerekli olan ince motor gelişiminin tamamlanmış olması gereklidir.

Dil Alanında Olgunluk: Okuma-yazmaya hazırlık için önemli becerilerden biri de dil gelişimidir. Çocuklar, okuma-yazmaya başlamadan önce konuşma ve dinlemeyi öğrenmektedirler. İlkokul 1. sınıfa başlayacak olan bir çocuğun olayları kronolojik sıra ile anlatabiliyor olması, yeterli kelime hazinesine sahip olması, yeterli kavram bilgisine sahip olması, kendisine anlatılanları dinliyor ve yönergeleri anlıyor olması gerekmektedir.

Özbakım Alanında Olgunluk: Çocuğun kendine kendine giyinebilmesi, kendi düğmelerini ilikleyebilmesi, fermuarını kapatabilmesi, yemeğini yardıma ihtiyaç duymadan yiyebilmesi ve tuvalet ihtiyacını karşılayabilmesi gerekmektedir.

Bu süreçte çocukların okul olgunluğuna ulaşmalarını desteklemek için;

-İfade edici dili geliştirmek için, çocuğun iletişime geçebileceği, kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebileceği ortamlar hazırlanabilir.

- Resimli hikaye kitapları okunup, çeşitli konularda sohbetler edilip, kelime hazinesinin ve dil becerilerinin gelişmesine destek verilebilir.

- Hikaye tamamlama ve hikaye oluşturma oyunları oynanabilir.

- Çeşitli konular vererek resimler yapmaları, düşüncelerini resimlerle de ifade etmeleri için yönlendirilebilirler.

- Sınırlı boyama, makas kullanma vb. etkinlikler uygulanarak ince motor gelişimleri desteklenebilir. 

- Yaşıtlarıyla sosyal ilişkilere girebileceği ortamlara girmeleri için fırsatlar yaratılabilir.

- Kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için fırsatlar verilip, kişisel sorumluluklarını yerine getirmeleri sağlanabilir.

 

Kaynaklar

2. Ulusal Eğitim Programları ve Öğretim Kongresi, İlköğretim Birinci Sınıf Öğretmenlerinin Okul Öncesi Eğitimi Alan Öğrencilerin İlköğretimdeki Hazırbulunuşluk Durumlarına İlişkin Görüşleri, Nihat Uyangör

Oktay, Ayla, (2010), İlköğretime Hazırlık ve İlköğretim Programları, Pegem Akademi.