‘’Küçük yaşlardan itibaren çocuğu oyalamak için çok fazla televizyon seyrettirilmesi, hem çocuğun sağlıklı, sosyal ve psikolojik gelişimine olumsuz etki yapıyor hem de çocuğun ebeveyn tarafından denetlenmemiş görüntülere maruz kalmasına bağlı olarak yanlış davranışların oluşmasına neden olabiliyor. Günün her saatinde televizyon izlenmesi çocuğun yaş ve gelişimine uymayan programlarla karşılaşma riskini arttırmaktadır.’’

 

Davranış problemleri genellikle çocukların ruhsal ve bedensel özelliklerine baÄŸlı olarak, yaÅŸadığı iç çatışmaları davranışlarına aktarmasıyla ortaya çıkar. Bu problemler, çocukların anne-babasının ya da çevresindeki diÄŸer insanların dikkatini çekme isteÄŸi, anne-babaya karşı güç kazanma ya da onlardan intikam almaya çalışması, çocuÄŸun özgüveninin eksik olması, ilgi ve sevgi yoksunluÄŸu, yanlış anne-baba tutumları, aile içi iletiÅŸimin yetersiz olması, aile içinde yanlış disiplin uygulamaları vb. sebeplerden kaynaklanabilir. 

 

Çocuklarda sık görülen davranış problemlerinden birisi saldırganlıktır. Bazı çocuklar davranışlarıyla saldırganlıklarını açıkça sergiler. Çocuk akranlarına ya da çevresindeki diğer insanlara vurur, tekme atar, bir şeyler fırlatır. Etrafındaki insanlara fiziksel zarar verir. Bazı saldırgan çocuklar ise etrafındaki insanlara fiziksel zarar vermez; ancak düşmanca oyunlar oynayarak, oyuncakları kırarak saldırganlığını ortaya çıkarır. Çocuğun sergilediği bu davranışları ne sıklıkla yaptığı ve ne düzeyde olduğu çok önemlidir. Saldırganlık, başkalarına fiziksel veya psikolojik zarar verme niyeti taşıyan tüm davranışları içerir. Saldırganlık davranışının araştırılması ve toplum üzerindeki etkilerinin incelenmesi 1950'li yıllardan beri sürmektedir. Televizyonun toplumda yaygınlaşması, izleme süresinin artması ve beğenilen programların niteliği "TV yoluyla saldırganlık teşvik mi edilmektedir?" sorusunu gündeme getirmiştir. Saldırgan davranış ile televizyon arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmalarda; saldırganlık öğrenilmiş bir davranıştır varsayımı kabul edilmektedir. Bununla birlikte biyolojik, genetik, hormonal etkenler de göz ardı edilmemelidir.

 

Genelde televizyon tek başına saldırganlığı teşvik etmemektedir. Evinde anne ve babasının yoğun tartışmalarına maruz kalan bir çocuğun, sürekli azarlanan, engellenen ve yeterince pekiştirilmeyen bir çocuğun, saldırgan davranışlar sergilemesi için televizyona gereksinimi yoktur. Ancak çocukların bu tür durumlara maruz kalmasının yanında özellikle şiddet ve cinsel içerikli filmlerin izlemesi bu tür davranışların kalıcı olmasına neden olur. Şiddet ve cinsellik içeren filmler çocuklarda korku oluşturur, akılları karışır. Sonuç olarak; T.V. deki programların ve bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerinde oluşturduğu etkiler sonucu ortaya çıkan davranış değişikliklerinin neler olduğunu şöyle sıralayabiliriz;