Özel Eğitim

Yaygın gelişimsel bozukluklardan biri olan otizm’de amaçsız yere sık sık tekrar edilen ve yapılmadığında bireyin yaşantısını olumsuz etkileyen bir veya birden fazla davranış kalıplarına takıntılı davranış diyoruz. Bir davranış sürekli yapılması halinde engellendiğinde ortaya kaos çıkıyorsa bilin ki otizmli bir çocuk için bu davranış takıntı olmuştur.

Otizm spektrum bozukluğunda takıntılar bireyin çocuğun sosyalleşmesini önemli ölçüde etkileyen davranışlar arasındadır. Bireyin bu takıntıları ne kadar yıl ne sıklıkla tekrar ettiğine bağlı olarak terapilerde minimal düzeye indirilmektedir. Öncelikle bu takıntılar ile ilgili değinilmesi gereken konu tekrar düzeyidir. Bu sebeple ne kadar erken tanı ve tedavi o kadar verimli ve kaliteli eğitim demektir. Erken müdahaledeki amacımız; takıntılı davranışları uzun süre tekrarlanıp değiştirilmesi zor alışkanlık haline dönüşmeden, daha ilk aşamasında söndürülmesidir. Tekrar sayısına bağlı olarak söndürmenin süresi değişmektedir. Bu takıntıları farkında olmadan geliştiren ebeveynler çocuklarının özellikle dil ve sosyal gelişimlerinde gerileme ile karşı karşıya kalmaktadırlar.    

Peki, takıntılı davranışlar çocuğa ne gibi zararlar verir? Neden çocuğunuzun öğrenmesini, iletişimini ve sosyal hayatını bu kadar etkiler? Çünkü çocuk o davranışı kalıplaştırmıştır ve yapmadığında kendini huzursuz hissetmektedir. Takıntılı davranışını tekrar ederek besler ve fırsat verilirse hayatının önemli bir bölümünü bunu yaparak geçirir. Bu sebeple sosyalleşemez, öğrenemez ve iletişime kendini kapatır. Beyninin büyük bir bölümünü kalıplaşmış takıntılı davranışlara ayırır ve bunlara odaklanır. Başka hiçbir şey umurunda olmaz.

Şimdi size sahada karşılaştığım bir örnekten bahsedeceğim. Bu öğrenci sürekli takıntılı davranışlar geliştiren bir çocuk ve biri söndürülse yenisini bulabiliyor. Hala fırsatını verseniz yenilerini üretebilecek potansiyeldedir. Okula ilk başladığında anne hep aynı yoldan geliyor, yoldaki aynı kuruyemişçiden aynı keki alıp dersten önce yediriyor. Dersten çıktıktan sonra hep aynı simitçiden hep simit alıyor. Her derse geldiğinde anne farkında olmadan bu takıntılı süreci besliyor. Düşünsenize terapi alıyorsunuz fakat derse girmeden önce ve çıktıktan sonra çocuğunuza takıntılı bir yolculuk yaşatıyorsunuz. İşte bu yüzden aile süreçte yer almalıdır. Takıntılı davranışların tedavisinde ebeveyn faktörü çok önemli rol oynamaktadır.  Çünkü çocuğuyla en çok zamanı anne- baba geçirmektedir. Bizler, durumun farkında olan ve otizmli bir çocukla yaşarken karşılaşılabileceği bütün davranış problemlerinde bilgili ve sabırlı bir şekilde mücadele edecek ebeveynlere ihtiyaç duymaktayız.

Eğitimcinin sürece aileyi de katarak terapilerini yürütmesi, gerekli konularda tedbirlerini alıp bilgilendirmelere yer vermesi gerekmektedir. Ayrıca terapi esnasında eğitimcinin çok bilinçli ve dikkatli hareket etmesi gerekmektedir. Bazen öyle takıntılı davranışlar olur ki işlevsel oyun oynadığını zannettiğiniz öğrenciniz aslında o işlevi takıntı haline getirmiş olabilir.

Son olarak şunu belirtmek istiyorum. Terapinin çocuğa maksimum düzeyde fayda sağlayabilmesi için eğitimci, okul ve ailenin işbirliğinde hareket etmesi gerekmektedir. Herkes sorumluluğunu bilerek bilinçli bir şeklide sürece dahil olduğunda takıntıların çocuğun gelişimsel yaşantısına etkisi en düşük düzeye indirilebilir hatta yok edilebilir.

                                 Çocuk Gelişimci/Özel Eğitim Alan Öğretmeni

Ayşen ÖZTÜRK

Göztepe Mah. Dr.Rıfat Paşa Sk. Sadık Bey Ap. No:27 K:12 D:12 Göztepe İstanbul
0216 386 70 92