Çocuk

Anne ve babaların okul çağındaki çocuklarıyla yaşadıkları en büyük problemlerden biri de ödev konusudur. Çocukların ödevlerini yapmak istememelerinin başlıca  nedenleri;

  • Çocukta bir öğrenme bozukluğu (disleksi, diskalkuli, disgrafi, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite) olması
  • Ödevin çocuğa çok zor veya çok kolay gelmesi
  • Ödevin çocuğun yaşına uygun olmayan uzunlukta olması
  • Çocuğun ödevindeki konuları anlamamış olması
  • Ödev yaptığı mekanın ve zamanın uygun şekilde yapılandırılmaması
  • Çocuğa aile tarafından ödev dışında farklı sorumlulukların verilmemesi

 

Anne ve Babalar Çocuklarına Nasıl destek  Olmalıdır?

  • Çocuğunuzun günlük programı olsun. Bu programı çocuğunuzla birlikte yapın. Programa uyulmadığında hangi sonuçların yaşanacağı konusunda çocuğunuzu bilgilendirin. Programa göre okuldan geldikten en geç 1 saat sonra ödevini yapmaya başlanması önemlidir çünkü 1 saati geçen dinlenme zamanı çocuğun dikkatini ödevine vermesini zorlaştıracaktır. Günlük programa titizlikle  uyulması çocuğunuzun planlı ve programlı olma becerisini geliştirecektir. Çocuk ödevini programına uygun şekilde her gün aynı saatte ve aynı yerde yapmalıdır.
  • Özellikle 1. Sınıfta ödev yaparken çocuğa destek verilmelidir. Harflerin yönünün doğru yazılması, yanlış yazıldığında hemen müdahale edilmesi önemlidir.
  • Ödev bittikten sonra kontrol etmek yerine, ödevi parça parça kontrol edip geri bildirimde bulunun. Yani 10 soruluk bir matematik ödevi varsa 2-3 soru çözdükçe kontrol edin. Ya da örneğin  40 dakikada bitecek bir ödevse her 10 dakikada bir kontrol edin.
  • Çocuğunuzun yazısını çirkin oldu diye silmeyin. “Bu satırda çok okunaklı ve özenli yazmışsın, buradaki gibi yazmaya gayret etmelisin.” gibi söylemlerde bulunun.
  • Ödev yapmanın  asıl amacı çocuğa sorumluluk, planlı olma, işini kontrol etme, disiplinli olma gibi pek çok beceriyi kazandırmaktır. Bu nedenle çocuğunuzda bir öğrenme güçlüğü yoksa ödevini yapmasını sık sık hatırlatmayın. Ödevini unuttuğunda siz çözüm bulmayın. (ödevi okuldan veya bir arkadaşından almak gibi)
  • Çocuğa ödevini yaptığı için ödül, yapmadığı için de ceza vermeyin. Ödevini yapmadığı için çatışmaya girmeyin.
  • Çocuğunuz ödev yapmıyorsa ödevsiz okula gönderin. Sonucu okulda yaşasın.
  • Bazı çocuklar ödev yapmayı hep öteler, yatma saati gelince de “ödevimi yapmadan gitmem.” deyip yapmaya çalışırlar. Buna izin verdiğinizde işini zamanında yapmamayı, ötelemeyi pekiştirmiş olursunuz. Yatma saatine yapılan ödevin çocuğa ders kazanımı olarak da bir faydası olmayacaktır. Bu durumda da çocuk okula ödevini yapmadan gidip, sonucunu yaşamalıdır.
  • Çocuğunuzu başka çocuklarla karşılaştırmayın. “Ali ödevini kendi başına yapıyormuş. Sen de onunla aynı yaştasın sen neden yapmıyorsun?” gibi söylemlerde bulunmayın.
  • “Ödevimiz var, sınavımız var.” şeklinde biz dili kullanmayın. Ödev çocuğun işi ve sorumluluğudur, sizin değil.
  • Çocuğunuza ödevi ile ilgili sorular sorun. “Ödevin hangi konularla ilgili? En çok ilgini çeken bölüm neresi oldu?” gibi.
  • Ödev sorularını siz cevaplandırmayın. Küçük ip uçları, hatırlatmalar, uyarılar verebilirsiniz ama sorunun cevabını tamamen söylemek doğru değildir.
  • Çocuğunuza ödev konusunda. “Ödevlerini gün geçtikçe daha gayretli ve dikkatli yapıyorsun” gibi motive edici ve cesaretlendirici sözler söyleyin.

 

Çocuğun öğrenme stilini bilmek önemlidir. Örneğin, kinestetik öğrenen bir çocuk sadece yazma ve okuma gerektiren ödevden sıkılabilir. Görsel algısı baskın bir çocuk, görselleri olmayan ödevi daha isteksiz yapabilir.  Bazı çocuklar tamamen sessiz ortamda ders çalışmak isterken bazıları da müzik dinleyerek çalışmak isterler. Bu çocuğun kusuru değildir. İdeal olan, okulların ödevleri çocukların öğrenme stillerine yönelik olarak farklılaştırmasıdır. Ödev yapılan mekan çocuğun öğrenme stiline uygun yapılandırılmalıdır.

Ödevler çocuğun sınıf seviyesine uygun uzunlukta hazırlanmalıdır. 1. ve 2. sınıf  ödevleri en fazla 20 dk, 3. ve 4. Sınıf ödevleri en fazla 40 dk, 5. Ve 6. Sınıf ödevleri en fazla 60 dk olmalıdır.

Öğrenme güçlüğü olan çocuklar ödevlerini yapmakta büyük sıkıntılar yaşarlar. Örneğin okuma bozukluğu yaşayan bir çocuk ödevini ancak anne-babası okursa yapmayı kabul edecektir. Yazma bozukluğu olan bir çocuk anne-babasından yazmasını isteyecektir. Dikkat dağınıklığı olan bir çocuk ödevini okulda unutacak, unutmasa bile sürekli kalemini, silgisini düşürerek ödevinin başında saatler geçirecektir. Bu nedenle çocuğunuzun herhangi bir öğrenme güçlüğü olmadığından emin olmalı, gerekli testleri uzman kişilere yaptırmalısınız.

  

                                                                

                                                                              Hatice Tez

                           Öğretmen-Program Geliştirme Uzmanı- Öğrenci Koçu   

Göztepe Mah. Dr.Rıfat Paşa Sk. Sadık Bey Ap. No:27 K:12 D:12 Göztepe İstanbul
0216 386 70 92