Bir çocuğun çalışma belleğinin geniş olması, akademik başarılı bir eğitim hayatı olacağının  göstergesidir. 45 ile 18’i zihninizden çarpmayı, bir yemeğin tarifini aklınızda tutup yapmayı, bir adresi yazmadan aklınızda tutarak bulmayı çalışma belleğinizle yaparsınız. Çalışma belleği kapasitesi herkeste aynı değildir. Kişiden kişiye değişiklik gösterir.

 

Çalışma belleği, bilgileri kısa süreli aklımızda tutmamızı, bu bilgileri kullanarak sebep-sonuç ilişkisi kurma, tahmin etme,  akıl yürütme, kavrama, karşılaştırma gibi komplike bilişsel becerileri sağlayan sınırlı kapasiteye sahip belleğimizdir. Çalışma belleğinde hem kısa süreli hafızamızı kullanır hem de aklımızda tuttuğumuz bilgiyi işleriz.

 

Öğretmen, sınıfa “herkes dolabından Türkçe kitabını çıkarıp, 38. Sayfadaki ilk 4 soruyu yapsın. ”  dediğinde çocukların bir kısmı bu yönergeyi hemen uygulayacaktır. Bazı çocuklar ise hangi kitabı getireceğini, kaçıncı sayfayı açacağını, kaç soruyu yapacağını unutacaktır. Bu çocukların öğretmenleri, anne ve babaları çocuğun dikkatsiz olduğunu, anlamakta sıkıntı yaşadığını düşünecektir.

Yapılan bilimsel çalışmalara göre, okul başarısında çalışma belleğinin kapasitesi IQ’dan daha önemlidir. Çünkü çalışma belleği kapasitesi artırılabilir. Çocukların çalışma belleği kapasitesi ile bilişsel beceriler arasında güçlü bir ilişki vardır. Çalışma belleği ile, okuma, okuduğunu anlama, yazma, sözlü ifade ve matematik başarısı arasında çok güçlü bir ilişki vardır. Diğer bir deyişle bir çocuğun akademik açıdan başarılı olması için çalışma belleklerinin iyi olması gerekir.

 

ÇOCUKLARIN OKULDA VE EVDE ÇALIŞMA BELLEĞİ  KAPASİTESİ NASIL ARTTIRILABİLİR?