Bizim çocukluğumuzda hiç sorulmayan, ancak yeni nesilde sıklıkla karşımıza çıkan bu soru, çoğu zaman ebeveynleri çıkmaza sokuyor. İlköğretim yaşı gelen çocuğu olan ebeveynlerin endişelerini giderebilmek için ‘ilkokula hazır olma” olgusunun ne olduğundan, okul ve öğretmen seçiminin önemine dek kafalarımıza takılan sorularla ilgili Çocuk ve Ergen Gelişimi Uzmanı Psikolog Çağla Tuğba Dortluoğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Öncelikle, ilköğretim yaşı gelen her çocuk ilköğretime hazır demek midir?
İlköğretim yaşı gelen her çocuk ilköğretime hazır değildir. Okul olgunluğu denen önemli bir olgudan bahsetmek gerekiyor. Okula başlamanın resmi kriteri yaştır. Ancak, sadece yaş bir çocuğun okula gidebilecek olgunlukta olduğunu gösterebilir mi? Hem fiziksel hem de psiko-pedogojik açıdan bakıldığında her çocuk yaşları aynı olsa bile eşit şekilde gelişmiş olmayabilir. Bu nedenle, ilkokula başlama konusunda çocuğun okul olgunluğuna ulaşıp ulaşmadığı tespit edilmelidir.
Bir çocuğun ilköğretime hazır olup olmadığı hangi kıstaslara göre değerlendiriliyor? Çevremizde birçok anne ve baba çocuğun ilköğretime hazır olup olmama durumunu zeka kapasitesi ile özdeşleştiriyor. Bu ne kadar doğru?
Genel olarak okul olgunluğuna sahip olduğu düşünülen çocuğun durumu aşağıdaki hususlar ışığında değerlendirilmelidir:
Sağlık ve fiziksel gelişim
Duygusal gelişim ve sosyal beceri
Öğrenme yaklaşımları
İletişim becerileri
Bilişsel durum ve genel bilgi durumu
Okul olgunluğu için bilişsel yeterlilikten bahsedilebilir ancak zeka doğuştan getirdiğimiz bir potansiyeldir. Dolayısıyla 6 yaşında da 16 yaşında da zeka değişmeyeceği için bu konuda kriter olarak almak doğru değil. Sadece, doğru okula yönlendirme konusunda yardımcı olabilir. Örneğin, zihinsel engelli yetersizlik söz konusu ise özel eğitim alması için yönlendirme yapılabilir.
Her çocuğun gelişim düzeyi aynı mı? İlköğretim yaşı gelen çocukların olgunluk düzeyi nasıl ölçülüyor?
Her çocuğun gelişim düzeyi aynı değil. Her çocuk farklı genetik yapıdan, farklı kültürel yapıdan geliyor, aynı şartlarla yetiştirilmiyor. Çocukların okul olgunluk düzeyi; okul olgunluğu denen testlerle ölçülüyor. Ancak bu testler ince motor, bilişsel durum ve genel bilgi konusunda bilgi veriyor. Ayrıca fiziksel gelişimine ve sağlık durumuna da bakmak lazım. Her çocuğun ilköğretime başlamadan önce işitme testi yaptırması ve göz doktoruna muayene olması gerekiyor.
İlköğretim yaşı gelen bir çocuğun “hazır olmaması” durumunda ailelere ne önerilir?
Eğer çocuk ilköğretim yaşına gelmiş ve hazır değilse; hazırlık sınıfını tekrar etmesi önerilir. Ayrıca, eksik olduğu alanların belirlenmesi ve bireyselleştirilmiş bir eğitim programı hazırlanarak çocuğa uygulanıp yaşıtları seviyesine getirilmesi gerekiyor. Bu kararın verilmesi konusunda aile-öğretmen ve uzmanın ortak bir şekilde karar alması faydalı olacaktır.
İlköğretime hazır olmadığı belirlenen bir çocuğa anaokulunu tekrarı öneriliyor. Bunun çocuk üzerindeki olumlu etkileri neler? İleri dönemde çocuk üzerinde olumsuz etkileri de olabilir mi?
Ben de aynı şeyi öneriyorum. Ama her çocuğa değil. Bazı çocuklar destekle ilköğretime başlayabiliyorlar. Tekrar eden çocuklar için de; aile açısından bir yıl kaybediyormuş gibi görünüyor ama geleceği için bir yıldan fazlasını kazanıyorsunuz aslında. Bir kez çocuğun özgüven gelişimi için oldukça faydalı. Çünkü yeterli olgunluğa erişmeden ilköğretime başlarsa geride kalıyor ve akademik başarısızlık benlik saygısını, özgüvenini yitirmesine neden olabiliyor. Bu durum her çocuk için önerilmediği için, çocuğu iyi tanıyan öğretmen-uzman ve aile işbirliği ile verilecek bir karar olduğundan uzun vadeli olumsuz etkileri olacağını düşünmüyorum.
Okul ve öğretmen seçiminde velilerin dikkat etmesi gereken noktalar neler?
Okul seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, binanın güzelliği ve sosyal faaliyetlerden ziyade öğretmenin doğru seçilmesi. Çünkü çocuğunuz 5 yıl boyunca seçtiğiniz öğretmenle eğitim görecek. Veli-öğretmen iletişimine açık bir öğretmen mi, alandaki tecrübesi nasıl bunlar önemli kriterler. Ayrıca okullarda pek çok emekliliği bekleyen öğretmen var ki ben bu öğretmenlere çocukların verilmesi taraftarı değilim. Çünkü eğitiminin yarısında öğretmen değişimi yaşasınlar istemiyorum. O yüzden öğretmenin emeklilik ve tayin durumuna da dikkat etmek gerekiyor. Öğretmenin hangi materyalleri kullandığı, nasıl bir eğitim yöntemi izlediği, görsel öğrenmeye önem verip vermediği de dikkat edilmesi gereken diğer hususlardan. Bir diğer önemli nokta da öğretmenin kişisel hırsları için çocukların çocuk olmasına izin verip vermiyor oluşu!
Bunu şöyle açıklamak gerekirse; bazı öğretmenler okul içindeki konumları ve performansları için çocuklara oldukça yükleniyorlar. İlköğretim ilk seviyedeki çocukların, hala çocuk oldukları gerçeğini unutuyorlar. Bu çocuklar anaokulu gibi rahat bir ortamdan ilköğretime başlıyorlar. O yüzden öğretmenlerin biraz daha esnek olmaları gerekiyor. Sanırım bu konuda en güzel soruyu yuvadaki bir öğrencim annesine sormuş: “Anneciğim büyük okulunda da oyuncak günü olacak mı?” Bu cümleden de anlaşılacağı gibi adaptasyon ve uyum konusunda daha toleranslı ve esneyebilen bir öğretmen tercih nedeniniz olmalı.
Bunların dışında okul idaresinin iletişimi konusunda bilgi sahibi olmak gerekiyor. Öğretmen ve idare dışında, okulun çocuğun evine yakın olması da tercih nedeni. Çünkü çocuklar küçük yaşlarda erken kalkarak tüm günü yollarda geçiriyorlar. O yüzden de eve geldiklerinde ödev yapacak halleri kalmıyor. Öğretmen, idare kriterleri sağlandıktan sonra da sosyal faaliyetleri araştırarak çocuğunuz için doğru okula karar verme sürecini tamamlayabilirsiniz. Türkiye şartlarında devlet okullarında dikkat edilmesi zor olsa da bir diğer önemli nokta ise; sınıf mevcudu. Eğer şartlarınız uygunsa sınıf mevcudu çok kalabalık olmayan bir sınıfta çocuğunuzun eğitim görmesini sağlayın.
“Doğru okul, doğru öğretmen” olguları ne kadar gerçek? Bu olguların çocuğun öğrenim yaşamı üzerindeki etkileri nedir?
Doğru okul ve doğru öğretmen, geleceğinizi etkileyen olgular. Uzun vadeli ders çalışma becerilerini ve okulu algılayış biçimini öğretmenler etkiliyor. Eğer travmatik olgular üzerinden değerlendirme yapılırsa, çocukların pek çoğunda ilkokuldaki öğretmenleriyle ilgili sorunlar göze çarpıyor. O yüzden doğru öğretmenin seçilmesi uzun vadeli akademik başarısına da olumlu olarak yansıyor. Her çocuk değişime çok kolay uyum sağlayamayabilir. O yüzden doğru okul ve öğretmen seçmek bu anlamda önemli. Eğer seçiminiz sizi sıkıntıya uğratıyorsa ve değiştirmeye karar veriyorsanız, bu durum da çocuğunuzu olumsuz bir şekilde etkileyebilir.
Çocuk gelişimi uzmanı olarak “ilköğretim” kararı aşamasındaki ailelere önerileriniz var mı?
Bütün ailelere bol şans ve sabır diliyorum. Zor bir süreç sizleri bekliyor. Okul değil öğretmen seçmenizi öneriyorum. O okuldaki eski velilerle iletişime geçip bilgi alabilirsiniz, okul idaresinden objektif bilgi alma şansınız her zaman olmayabilir. Öğretmenin beklentileri konusunda dikkatli olabilirsiniz. Öğretmenin kriteri; çocuğun başarılı olması mı yoksa hem başarılı hem de mutlu ve huzurlu bir çocuk olması mı? Eğer daha detaylı bilgi isteniyorsa da Milli Eğitim Bakanlığı’ndan da okulla ilgili bilgi almak mümkün. Eğitim serüveninizde çocuğunuzla iyi yolculuklar dilerim.
Kaynak: http://www.onceanneyim.com/yasi-gelen-her-cocuk-ilkogretime-hazir-mi.html